Menü
  • Blog

    Alerjiler Ve Bağırsak İlişkisi

    Alerjiler Ve Bağırsak İlişkisi

    Bir çok alerji tepkisinin aslında bağırsak sızıntısı kaynaklı olduğunu ve tedavi edilebileceğini biliyor musunuz?

    Bağışıklık sisteminin %70’i bağırsaklarımızda bulunur. Buradaki yapının bozulması ya da zayıflaması bağırsak içeriğinin kontrolsüz bir şekilde vücuda sızmasına yani toksin yükü ve yanlış bağışıklık yanıtına sebep olur.

     

    Sağlıklı Bağırsak: Şekilde de görebileceğiniz gibi sağlıklı bağırsaktan kana karışan, kana karışabilen bir sızıntı gerçekleşmiyor.

    Sızdıran Bağırsakta ise; Çeşitli nedenlerle (sezeryanla doğum, yeterli anne sütü alamama, geçirilen enfeksiyonlar, sık antibiyotik kullanma,  beslenme, genetik, mineral eksikliği, yaşam tarzı vb) sızdıran bir bağırsağınız varsa şekilde de gördüğünüz gibi bağırsak bariyerleri aralanır ve içerisinde bulunan atık maddeler, patojenler, toksin yükleri vücuda sızar.

    Bağırsaklar vücudun bağışıklık sistemi hücrelerinin ( kısaca GALT diyoruz) büyük kısmının bulunduğu bir alandır.

    Bağırsak parçalanmış parçalanmamış gıda artıkları, faydalı- zararlı bakteriler ve onların ürettikleri toksinler, karaciğerin ana vazifelerinden biri olan detoks neticesinde ortaya çıkan toksinlerin boşaltıldığı ve çok kirli bir alandır.

    Tam da bu nedenle bağışıklık sisteminin %70’i bu kadar kirli ve vücut için tehlikeli olabilecek bir yapının etrafında kümelenmiştir. 

    Burada ki yapının bozulması ya da zayıflaması bağırsak içeriğinin kontrolsüz bir şekilde vücuda yayılma tehlikesini doğurur.

    Böyle bir durumda bağışıklık sistemi istila edildiği algısıyla her gördüğünü düşman kabul eder bu düşmanlar bazen domates, çilek, süt yada kuruyemişlerde olabilir . Alerjilerin pek çoğunun meydana geliş mekanizması budur.


    Eğer bu düşmanlar IgE türünde bir kodlama ile bağışıklık hafızasında kodlanırsa bu klasik alerjilerdir ve alerji testlerinde saptanabilir.

    Alerji testi diye bilinen testler ister kandan ister deriden bakılsın sadece IgE cinsindeki alerjileri yakalayabilir. Ama alerjiler olarak bilinen gıda reaksiyonlarının sadece %12-13’ü IgE bazlı reaksiyonlardır. Yani gıda reaksiyonu yaşayan bireylerin %87-88 i klasik alerji testleri ile bir netice alamaz.

    Bu nedenle yoğun alerjik sorunlar yaşayan bireylerin çoğunda alerji testleri normal olarak bulunur.  

    Alerjen bulunamazsa da alerji ilacı başlanıp sadece gözlenmesi ise hatalı bir yaklaşım olmasına rağmen ne yazık ki standart yaklaşım haline gelmiştir.

    Ana nedenin bulunamadığı durumlarda başlanan alerji baskılayıcı tedaviler kök sorunu çözmez. Ya şikayetler devam eder yada ilaç kullandığınız sürece baskılanır ama bu hastalığı iyileştirme anlamına gelmez.

    Düdüklü tencere ses çıkarıyor diye düdüğünü kapatırsanız bir süreliğine sesini kesebilirsiniz ama sesin asıl nedeni olan ateşi kapatmazsanız bir süre sonra infilak kaçınılmazdır.

    Ana nedeni bulamadan alerji baskılayıcı tedavilerle geçici bir iyilik hali meydana gelse de bir süre sonra çözümü çok daha zor sağlık sorunları ile karşı karşıya gelinir.

    Eğer çeşitli nedenlerle sızdıran bir bağırsağınız varsa, Bağırsak floranız yani mikrobiyotanız yeterli kalitede bakteri evrenine sahip değilse, bu durumda bağırsak sızdırdığı toksin yüküyle vücudun inflamasyonunu artırarak bağışıklık sistemini alarm durumun geçirir ve alerjileri şiddetlendirir veya çeşitlendirir. Bir anda çoklu gıda alerjileri görmeye başlarız.


    Baskılayıcılar yerine

    En önemli bağışıklık sistemi elemanı olan histaminin aşırı artışının kontrolü sağlandığında;

    Bağırsağın geçirgenliği nedeniyle vücuda toksin yayması engellendiğinde,

    Bağışıklık sistemi doğru bir protokolle sakinleştirilip kontrol alerjik reaksiyon kontrol altına alındığında

    Bağışıklık sisteminiz vücuda ne zaman alerjen tepkisi vereceği konusunda çok daha büyük ilerlemeler kaydederek hayat kalitesini artırır. 

    Ve çözülemeyen alerjik durumlardan kurtulmuş olursunuz.

    " Gerçek zenginlik sağlıktır. "

    " Sağlığınız bir yatırımdır; onu bir tüketim malzemesi yapmayın."

    " Sağlığınızı önemsemek bencillik değildir. Sizin sağlığınız hem siz hem çevreniz için değerlidir. "

    " Uzun ve zor görünen yolculuklar önce adım atmakla başlar."

    " Bedenimiz sandığımızdan çok daha zengin ve değerlidir."

    " Mitokondri, hücresel işlevi ve temel olarak tüm biyolojik süreçlerimizi yürütmek için enerji yaratmada önemli bir rol oynar. Fonksiyonel Tıp için mitokondri tedavi süreçlerinde en alanlardan biridir. "

    " Sağlığa giden yol, iyi bağırsaklardan geçer!"