Menü

Tedaviler

Alerji

Alerji
Alerji

Alerjiler bağışıklık sisteminin iyi kötü ayrımını yapamadığı ve normal şartlar altında reaksiyon vermemesi gereken maddelere de reaksiyon verdiği bozulmuş bağışıklık yanıtı durumlardır. 

Genetik ve değişen çevresel faktörlerin birleşmesi, alerjik hastalıkların görülme sıklığını son 20 yılda 4 kat artmıştır. Alerjiler, zannedilenin aksine zamanla kaybolmaz çoğu zaman şekil değiştirir. Alerjik bireyler hayatlarının her döneminde bu kronik rahatsızlığın başka bir yüzü ile karşılaşırlar. Buna ALERJİK YÜRÜYÜŞ denir.

Yenidoğan Bebeklerde:

Alerjik yürüyüş bebeklik döneminde genellikle ilk 6 ayda 

Yanaklarda, 

Kulak arkasında ya da eklem yerlerinde kızarıklıkla birlikte kurumuş ve çatlamış cilt ile egzema şeklinde 

Yoğun ve uzamış gaz sancılarıyla, 

Artmış kusmalar ile başlar. 

Bir sonra ki dönem olan ek gıda döneminde;

İshal formunda, 

Mukuslu hatta kanlı dışkılama ile, 

Patlar tarzda yoğun gazlı dışkılama gibi ağırlıklı olarak barsak bulguları ile kendini gösterir. 

Bu dönemde sıklıkla bebeğe ve eğer anne sütüyle besleniyorsa annelere ağır diyetler uygulanır ve bebeğin barsağının gıdalara alışması beklenir. 

Bu durumun en tipik örneği inek sütü protein alerjisi (İSPA)’dir. Genellikle de özel elemental mamalar başlanır. Bu protein yapısı tamamen parçalanmış yapıtaşlarına kadar ayrılmış mamalardır. Normal gıdaların ya da mamaların içindeki besinleri tuğlalar olarak ele alırsak, bu mamalardaki besinleri tuğlaların un ufak yapılıp toz haline getirilmişleri olarak düşünebilirsiniz. Burada amaç, bu yapıların tam sindirilmiş hallerini verip, bağışıklığın bu maddeleri yabancı olarak tanımasını engellemektir. Buraya kadar yapılanlar doğru adımlardır ve insan fizyolojisine de uygundur; çünkü vücuttaki bağışıklık sistemi şöyle çalışır vücuda alınan her besinin bir 3 boyutlu yapısı ve proteinlerinin yapı taşları olan aminoasitlerin dizilişi vardır. Bağışıklık sistemi bu diziliş ve 3 boyutlu şekle göre bu maddeleri tanımlar. Bu iki özellik besinlerin kimlik kartı gibidir. Vücudumuz karşılaştığı maddelerin kimliğine göre dost ya da düşman mı kabul edeceğine karar verir ve buna göre bir yanıt oluşturur. Gıdaları düşman kabul etti ise biz de önce onları vermeyiz ki bağışıklık yanıtı alevlenmesin. İşte bu diyet aşamasıdır. 

Çoğu zaman da gerekenden çok daha ağır yapılan (anneden süt ve süt ürünleri ile birlikte kurubaklagilleri ,meyve ve tüm tahılları kesmek gibi) bu diyetler sonsuza dek devam edemez. Bu gıdalar alerjik bireye (çocuğa) bir süre sonra yeniden kademeli olarak denetilir eğer yine bir reaksiyon görülürse bu kezde elemental mamalar (kimliği silinmiş gıda verilir ki bağışıklık onu tanıyamasın ve reaksiyon gösteremesin)  başlanır. Bazı vakalarda iyi yanıt alınabilir; bir süre böyle devam edilebilir; diyetin devamı ve bağışıklığın sakinleşmesi beklenir. 

Alerji Tanı ve Takibinde Kritik Süreç!

Alerji  tanı ve takibi sürecinde altta var olan kök nedeni çözmeden devam edilmesi durumu daha yıkıcı noktalara taşıyacaktır. Böyle bir durumda öncelikle şikayetlerin gerilemesi duracaktır. Ayırca çözülmüş gibi görünen alerjilerin aslında bağırsak bulgularında şekil değiştirdiğini ve yeni bir basamağa geçtiğimizi görürüz. 

Bu dönem;

Solunum alerjileri, 

Sık bronşit geçirme, 

Sık hastalanma, 

Sürekli burun tıkanıklığı gibi solunum alerjileri 

Sebepsiz karın ağrıları

Bulantılar,

Çamur gibi şekilsiz dışkılama, 

Reflü, 

Kabızlık gibi bir hastalığa özgün olmayan bu nedenle de kolay tanınmayan barğırsak sorunları dönemidir.

Artık defalarca tekrarlanan ama tedavi de yol göstermeyen alerji testleri, ağır diyetler, ilerleyen araştırmalar, Çocuk Hekimi, Alerji uzmanı, Gastroentorolog görüşmeleri gibi bir sürü muayeneye rağmen çoğu zaman çare bulunamayan döneme gelinmiş demektir. Bu arada şikayetleri azaltmak daha doğrusu semptomları baskılamak için kullanılan alerji ilaçları, asit baskılayıcılar, kortizonlu ilaçlarla hastalık zemini daha da kuvvetlenir ki bu da hastalığa tuz biber ekilmesidir. Çünkü bu ilaçlar sindirimi bozdukları ya da bağışıklığı zayıflattıkları için (az önce yukarıda anlattığım gibi) sindirilmemiş gıdalar vücut tarafından düşman kabul edilir. Zaten sorunumuzun zemininde ki kök nedenlerden biri de budur. Bağışıklığı baskılamanın vücudu enfeksiyonlara karşı savunmamız bırakmak, ağır enfeksiyon geçirme ve kanser sıklığını artırma gibi bedelleri vardır. En son aşamada endoskopi, kolonoskopi dahil tüm testlerin yapıldığı ama sonuç alınamadığı alana geçiş yapılır.  

Düşünün ıssız bir çiftliktesiniz. Bölgedeki vahşi hayvanların saldırısı ile hayatınız kaybedebilirsiniz, size verilmiş ama patisine batan çivi nedeniyle çok hırçın ve karşılaştığında size de saldıran bir bekçi köpeğiniz olsa ne yapardınız?

- Onunla karşılaşmamak için sürekli kaçmak? (Tek başına yapılan diyet yapmak)

- Onun elini ayağını bağlayıp onu aç bırakmak ve sakinlemesini beklemek? (Kortizonlu ilaçlar kullanmak)

- Ona birkaç güzel söz söyleyip yerlere daha fazla çivi atmak? (Alerji ilaçları ve mide koruyucu adı altında asit baskılayıcı sindirim bozucular kullanmak mı?)

- Yoksa onu doğru beslenip güvenini kazanmak, onu hırçınlaştıran sebebi bulmaya çalışmak, patisindeki çiviyi çıkarıp ayağını iyileştirmek ve bir daha böyle bir durum yaşanmaması için bölgedeki yerlerde bulunan çivileri toplamak mı?

Peki  biz Fonksiyonel Tıp ve bütüncül yaklaşımla alerjilere nasıl bakıyor ve tedavide nasıl bir yol izliyoruz.

Alerjilerin %70’i bağırsak kaynaklıdır.

1- Önce sindirimi düzelt, iyi bir sindirim olmadan alerjileri tedavi edemezsiniz. 

2- Bağırsağı tedavi et, mikrobiyotayı kontrol et ve gerekirse sil baştan bir bağırsak tasarla! Sadece bu 2 adımla bile bir çok semptomun gerilediğini göreceksiniz.

3- Bağışıklığı yoldan çıkaran bir etken var mı kontol et ( Toksinler, Stress, Uyku sorunları, Alerjenler, Ağır metaller, Tarım zehirleri gibi..)

4- Vitamin mineral yetersizliklerini düzelt (Yeterli ham madde olmadan bağışıklık dahil vücudun pek çok sisteminin fonksiyonu bozulur)

5- Kişi için ona özel olan doğru beslenme modelini uygula.

6- Doğal desteklerle bağışıklığı sakinleştir. Bu yöntem, kortizon bazlı ilaçlarla bağışıklık baskılamadan çok farklı bir durumdur. Burada bağırsak işlevleri baskılanmaz, kontrolden çıkmış bağırsak için sakinleştirici destek sağlanır.

Alerjiler dahil olmak üzere birçok kronik hastalık kök nedenin araştırılıp bulunması ve durumun şiddetini artıran etmenlerin ortadan kaldırılması ile tedavi edilmelidir. Böylece ilaç bağımlı yapay bir iyilik halinden tam şifanın sağlandığı gerçek sağlık haline geçiş sağlanabilir.

Hastalığa değil sağlığa odaklanın ve unutmayın çaresiz dert yoktur ölümden başka.


" Gerçek zenginlik sağlıktır. "

" Sağlığınız bir yatırımdır; onu bir tüketim malzemesi yapmayın."

" Sağlığınızı önemsemek bencillik değildir. Sizin sağlığınız hem siz hem çevreniz için değerlidir. "

" Uzun ve zor görünen yolculuklar önce adım atmakla başlar."

" Bedenimiz sandığımızdan çok daha zengin ve değerlidir."

" Mitokondri, hücresel işlevi ve temel olarak tüm biyolojik süreçlerimizi yürütmek için enerji yaratmada önemli bir rol oynar. Fonksiyonel Tıp için mitokondri tedavi süreçlerinde en alanlardan biridir. "

" Sağlığa giden yol, iyi bağırsaklardan geçer!"